Tarihi medeniyetler genelde kültürel miraslarıyla hatırlanırlar. Mesela 1950'ler Amerikası ile rock ‘n’ roll müziğinin doğuşuyla hatırlanır. Bu durum Tang Hanedanlığı için de farklı değil. 

Hem şiir hem de müzik alanında "Altın Çağ" olarak bilinen Tang döneminde en az 48.000 şiir yazılmış ve 2.200 yazar çıkmıştı. Kültür kendini ifade etmek için rağbet gören bir yol haline gelmişti. “Yabancı müzik” veya “huyue"yle tanışılması, yeni ve heyecan verici müzik türlerinin kapısının açılmasına yol açmıştı.

SupChina yazarı Lee Moore'un Tang Hanedanı'na dair söylediklerine göre "Muhtemelen dünya tarihinde şiirin daha önemli olduğu başka bir zaman ve mekân olmamıştır." Peki bunun sebebi neydi? Sebeplerinden biri bu dönemin uzun sürmüş olması olabilir. Moore "Çinliler Tang şiirinin okumayı hiç bırakmadı." diyor. Fakat Tang şiirinin başkalarından ayıran esas unsur, ele aldığı konulardı. Siyasetten romantizme, dinden atalete, ihtilaftan ve tarihe kadar her şeye değiniyorlardı.

Li Bai, Tang şairlerinin önde gelen örneklerindendir. Şiirlerinin teması doğal olmaktan ziyade mistikti. Yazılı kelama olan hâkimiyeti sayesinde usta bir şair olarak tanınıyordu.

Parlak ay ışıldıyordu ben yatmadan.

Şimdiyse zemin oldu sanki kardan.

Başımı kaldırırım ki parlak ayı göreyim,

Sonra indiririm ki vatanımı düşleyeyim.

Peki ölçülü formatta yazılan bu kelamda yaşanan ani yükselişin sebebi neydi? Tang Hanedanı'nın, yönetimi boyunca ülkeye ekonomik ve diplomatik refah getirmesi üzerine dönemin şairleri daha zengin görüşlere, ufuklara ve ilham kaynaklarına sahip oldu. O günlerin şairleri her türlü sosyal sınıftan geliyordu. Sadece yetkililer ve keşişlerden değil, köylüler ve balıkçılardan da çıkabiliyorlardı. Çalışmalarının derinliği ve içerdikleri yetenek, Tang döneminden ayrı düşünülemeyecek olan Altın Çağ'ı getirdi.

Dönemin şiirleri o günlerin zengin müzikal dokusunu da taşıyor, Tang Hanedanı'nın operaya benzeyen müzik performanslarının olay örgüsünü ve karakterlerini oluşturuyordu. Metropolitan yetkilisi J. Kenneth Moore, "Tang Hanedanı yönetiminde müzikte yaşanan büyük değişim, Orta Asya halklarından gelen kitlesel göçlerin bir sonucuydu. Bu göçmenlerin çoğu imparatorluk sarayında veya popüler etkinliklerde müzisyenlik ve dansçılık yapmak için Çin'in iç bölgelerine gelmişti." diyor.

Tang döneminin halihazırda gelişmiş olan müzik kültürü yabancı müzikle birleşince halk, kendine ait saydığı yeni ve ilginç bir tarza kavuşmuş oldu. Bu tarz Tangleri, Çin tarihinin zengin kültürlü ve yaratıcı hanedanı olarak tarihe kazıdı.

Başka Müzik Haftası yazıları için takipte kal. Season VIII: Dynasty'nin kompozitörleriyle yaptığımız söyleşiyi de buradan okuyabilirsin.