Üçüncü Yıl kutlamaları başlamışken, Longting'in altın nehirlerinden Hudutdiyarı'nın çöllerine kadar uzanan, Conqueror’s Blade'in engin ve zengin tarihine bakmak istiyoruz. Hikâye, Viking Çağı'ndan Antik Çin'e kadar gerçek dünyanın tarihi dönemlerine kendi yaratıcı katkımızı eklememizle oluşturuldu. Booming Tech ile MY.GAMES, içinde savaşabileceğimiz ve keşfedebileceğimiz kapsamlı bir dünya yarattı.

Muhteşem sezonlarımız boyunca Conqueror's Blade devasa değişimlere uğradı. Topluluk ekibimiz de bu değişiklikten nasibini aldı. Aşağıda harika bir yıl boyunca topluluk yöneticilerimizce sunulan yayınları bulabilirsiniz.

Oyuna yeni başlayanlar ve hafızasını tazelemek isteyenler, Conqueror’s Blade'în üçüncü yıldönümünü on bir sezonun özetini okuyarak kutlayabilir, bir yandan da müstakbel serüvenlere hazırlanabilir!

Season I: Seize the Crown

Şövalye temasıyla başlayan I. Sezon, askerlerin sıfırdan yükselip tahta geçmiş krallar olabileceği ama tüm bunları yeni bir güç karşısında şıp diye kaybedebileceği bir diyarda, kendi destanlarını yazmaya çağırıyordu oyuncuları. Savaş senfonisinin, bu diyara hâkim olmak ve ebedi şana kavuşmak için savaşmak üzere yeni rakipler davet etmesiyle, parlak bir geleceğin temelleri atılıyordu.

Season II: Wrath of the Nomads

Fatihler kısa süre sonra II. Sezon'da kendilerini Bozkır Çocukları'yla ihtilaf içinde buldular. Bu toprakların zorlu koşullar karşısında uzun zamandır ayakta kalabilmiş yerlileri olan savaşçılar, kuzeydeki engebeli tepelerde yaşayıp kimselere karışmazlardı. Öte yandan çarpışma becerilerini müttefiklerine kiraladıkları da görülmüştür ve bu, bilinen tarih boyunca imparatorlukların kaderini belirlemiştir. Göçebelerin gazabına dayanabilen oyuncular, onların kutsal gördüğü kurtlara ait unsurlar taşıyan kozmetik öğeler kazandılar, hatta altı farklı Bozkır Çocukları birimini saflarına kattılar.

 

Season III: Soldiers of Fortune

Göçebelerin yükselişi işgal altındaki toprakların geri alınmasına, haksız edinilmiş hazinelerin ele geçirilmesine, geçmişin mağrur asilzadelerinin sürgün edilmesine yol açtı. Konumunu kaybeden lortlar taşıyabildikleri az miktarda altınla güneydeki Sicania'ya gidip, nam salmış bir kiralık kılıç grubunu intikamlarını almak üzere tuttular. Altın astarlı cepleri ve kendilerinden hızlı yayılan kötü şöhretleriyle bu paralı askerler, saflarında ölümcül kurmalı yaylılar, korkusuz kılıçlılar, son teknoloji ağır silahlar ve süvari katileriyle kasıp kavurdular. Hatta yeni bir silah sınıfı olarak Balyozu getirdiler. Bu silah, çekicin örse vuruşu gibi bu topraklara çarptı.

 

Season IV: Blood of the Empire

Asilzadeler, göçebeler ve kiralık kılıçlar var gücüyle hâkimiyet savaşı verirken yeni bir gölge zuhur ediyordu. Güçlü Anadolu İmparatorluğu (Osmanlı İmparatorluğu'na dayanıyor) Fatih Sultan Dördüncü Süleyman'ın sancağı altında kuzeye yürüdü. Başlarındaki bu taktik uzmanı, kendini Fatih Şehri'nin ve çevresindeki tüm toprakların vârisi ilan etti. Anadolu İmparatorluğu zafere sabır, disiplin ve stratejik usullerle ulaşmaya değer veriyordu. Modern Türkiye'ye dayanan Anadolu ülkesinden gelen dört yeni birim, bu epik sezon harekâtı boyunca muharebe sahasında boy gösterdi.

 

Season V: Legacy of Fire

  1. Sezon'un, savaş lortlarını geçmişe bir yolculuk yaparak buluşturduğu, 100 yıldan uzun süre öncesinde başlayan hikâyede pervasız bir kralın Empiros Krallığı'ndaki yükselişi anlatılıyordu. Genç bir kral ülkenin her yanından adamlarla Simaki Kardeşliği adında bir şövalye ordusu toplamış, ülkenin en büyük beyinlerine yakıcı ve yıkıcı silahlar geliştirmişti. Şimdi de hazine peşinde Anadolu bölgesinde ilerliyordu. Şövalyeler arasındaki bir iktidar kavgası bir zamanların bolluk bereket içindeki ülkesini yerle bir etti. Bu da Anadolu halkının yüreğinde bir ateş tutuşturdu. Bu mukadder saldırı bir gün Sultan'ın başarılı fethine yol açacaktı.

 

Season VI: Scourge of Winter

Kuzey, kışın buzlu pençesine düştüğünde Kutsalsızlar denen canilerden müteşekkil bir güruh Ostaria'yı fethetti. Kadim efsanelerde ülkeye musallat olduğu anlatılan esrarengiz ve dehşetengiz Kış Kırbacı figürünün emrindekilerin kuzeyin her yanında terör estirmesi, gaddar saldırılarından kurtulabilenleri güneydeki Ungverija'ya kaçırdı. Ostaria'yı bu şerden kurtarmak için soylu, avam, şövalye, kral demeden herkes bir ümit güçlerini birleştirerek Kış Kırbacı'nı alt etti. Kış sona erdiğinde de Kutsalsızları geri püskürttüler. VI. Sezon ortasında bir boss dövüşü sunmasıyla ayrışan bir sezon olmuştu. Burada oyuncular Kış Kırbacı ve kasvetli kurmaylarıyla silah tokuşturdu.

 

Season VII: Wolves of Ragnarok

Kuzeydeki savaş kazanılmış, kışın zulmü dinmeye başlamıştı. Ne var ki kanlı muharebe meydanlarının ötesinde, Ungverija'daki Vajk Gölü'nün doğusundaki ormanı mesken tutan bir uğursuzluk peyda oldu. Çamlıklarda tuhaf ışıklar raks ediyor, kurtlar feryat figan uluyor, korudaki gölgelerde yitenlerin bilançosu günbegün ağırlaşıyordu. Olanların müsebbibi, kadim bir kurt-tanrının meczup müritleri olan Fenrir'in Oğulları'ydı. Kış Kırbacı'na karşı verilen savaş henüz bitmişken, bir ordu toplayıp ülkeyi yakıp yıktılar. Amaçları ne pahasına olursa olsun liderlerini tahta geçirmekti. Korku kök salmaya başlarken bir grup Kuzeyli Ungverija'ya geldi. Balta, kalkan ve Herkesin Babası'nın şimşek gibi çakan öfkesiyle donanmış halde bu ülkeyi yıkımdan kurtarmaya koyuldular.

 

Season VIII: Dynasty

Longting halkını yeni bir altın çağ bekliyordu. Qian İmparatorluğu refah ve barış tesis etmişti. Yükselişine zemin hazırlayan kritik anlardan biri Altın Yol'un açılmasıydı. Bu yolda herkes o güne kadar saklı kalmış bu bölgeyi keşfedebiliyor, buranın sunduğu fırsatlardan faydalanabiliyordu. Bu sezonda savaş lortları sıkı talim görmüş savaşçı keşişleri araştırdı, Linwu Hisarı'nı kırk yıl boyunca istilacılara karşı savunmuş bir yaşlı askerler garnizonunu safına kattı ve bir süvariyi tek hamlede ikiye bölebileceği söylenen büyük namlulu "modao" silahlarını kullanan savaşçılarla tanıştı.

 

Season IX: Tyranny

Zaferin gölgesinde... Karanlık mayalanır. Kuzeydeki savaşın ardında kalan güç boşluğunda meydanı boş bulan rezil bir adamın nüfuz kazandığı söyleniyordu. Hudutdiyarı düştü. Halkı da katledildi, köle yapıldı ya da tiranın korkunç düzeninin birer neferi haline getirildi. Bu cani, ücra köylerden büyük şehirlere kadar her yere, hatta Fatih Şehri'ne hâkim olmadan durmayacaktı. Ne var ki bazen tek bir kahramanın kılıç ve kalkanıyla kötülük dize gelebilir. Tüm Hudutdiyarı halkı tek bir sancak altında toplandı ve tiranlığa karşı isyan etti.

 

Season X: Highlanders

Genelde Yaylalar olarak bilinen yemyeşil bir ülke olan Aelba, uzun süredir güney komşusu Loegria Krallığı'nın askeri işgali altında inim inim inlemekteydi. Bir yandan da Aelba klanları arasında bir iç savaş sürüyordu. Birbirlerinin hayvanlarına yaptıkları saldırılar, kundaklamalar ve kan davaları, yekpare bir krallık kurma teşebbüslerine engel teşkil ediyordu. Ne var ki Dağlılar içinde bulundukları dönemin biçareliği ve yaşamın kasveti arttıkça, küçük çekişmelerini bir yana bırakıp bu haksızlığa karşı mücadele etmeleri gerektiğini anladılar. Klanlar Loegrian ordularını defetmek üzere birleşerek Yaylalar'ın özgürlük mücadelesini başlattı!

 

Conqueror’s Blade: Paragons

Büyük Adalar'ın güneyinde Pays-de-la-Gloire krallığı bulunur. Bu zengin ve verimli ülke, madencilikten şarap yapımına, dokumacılıktan tersaneciliğe kadar faaliyetlerin de merkezidir. Kısa süre önce Aelba karşısında yenilgiye uğramış, çaresiz haldeki Loegria gözünü bu zenginliğe dikti... Ama bu adaletsizlik sürmeyecekti. Zafer ülküsünü gerçekleştirmeye kararlı, korkusuz savaşçı-kahin Gabrielle-Mäelys, cesur şövalyeleri ve mahir şifacıları yanında topladı. Bu erdem timsalleri sancakları dik, yürekleri isyanla çarpar ve atları şahlanmış şekilde düşmanlarıyla yüzleşti. Pays-de-la-Gloire düşmeyecekti.

Conqueror’s Blade dünyasının değişim ve gelişimini görmek için takipte kal. Üç yıldır bizimle olan oyuncularımıza teşekkür ediyoruz!